Çok olmadığımız kesin, Çok olan tarafta değiliz, Çok olan tarafta olmayacağız... Nevzat Çelik
18 Kasım 2013 Pazartesi
Ustaya Tebessümle..
Hatırladığım belli başlı şeyler var. Hafızamda yer eden küçük ama komik ayrıntılar demek daha doğru olacak sanırım. İlkokul üç veya dördüncü sınıfa gidiyordum. Daha öncesinde Küçük Karabalık adlı oyuna gitmiştim annemle. Bu ikinci tiyatro seyredişim olacaktı. Hangi sahnede olduğunu hatırlayamadığım bir oyunuydu. Hava kararmıştı. Oyunun oynanacağı tiyatronun bekleme salonundaki insanların yüz ifadelerinde tebessüm vardı. Kimilerinin ki keskin kimilerinin ki ise yumuşaktı ama istisnasız tebessüm hakimdi salona. Doğrusu çok anlam veremiyordum. Aslında anlam vermek gibi bir amacımda yoktu. Büyük bir merakla etrafımı izliyordum. Oyunun başlamasına kısa bir süre kala sahneye yakın bir bölgede olduğunu hatırladığım yerlerimize geçtik. O zamanlar en büyük kaygım önüme oturacak kişiden ötürü sahneyi net olarak görememekti. Heyecandan çok anlamlandıramadığım bir mutluluk vardı içimde. Belki çevremdekilerin yüz ifadelerinin belki de çocuk gamsızlığının etkisiydi bu bilemiyorum. İlk defa o kadar çok "büyük" insanı daha herhangi bir etki olmadan yüzü güler görüyordum ve fazlasıyla şaşkındım..
İşte o akşama dair hatırladıklarımın küçük bir kısmıydı bunlar. İlk izlediğim komedyen tiyatrocuydu Nejat Uygur. Bana her hareketi samimi geliyordu. Etrafımdaki herkesi ailemin dahi yanımda olduğunu birkaç saatliğine unutturmuştu. Güldürmek için yaratılmıştı adeta.
Cibali Karakolu, Kaynanatör, Sizinki Can da Bizimki Patlıcan mı?, Borcum Borç Ama Nah Alırsın, Zamsalak adlı oyunlarını izleyebildim sadece. Sanırım o günlere geri dönebilsem bütün oyunlarını izlemek için büyük çaba harcardım. Çocukluğuma denk geldi sanırım şanssızdım biraz. Ama "küfür komedyenliğine" prim vermeyecek birikimi küçük yaşta edindiğim için de çok şanslıydım.
Bir Nejat Baba geçti bu dünyadan. Gülebildiğimiz oranda güldük ustaya. Bize bıraktığı en değerli şey kahkahalardı. İşte o kahkahalarla sonsuzluğa uğurluyorum ustayı bu küçük yazımla. Hoşçakal Nejat Baba... Tebessümle..
"Bir gün tiyatronun ışıkları sönecek, zil sesleri susacak ve tiyatro perdesi sonsuza kadar üzerime kapanacak. İşte o zaman giderken tüm üzüntülerinizi yanımda götürerek size sadece kahkahaları bırakacağım."
Nejat Uygur
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder