8 Ekim 2016 Cumartesi

Olağanüstü Hal Hakkında Naçizane

Tarihsel kökeniyle Anayasa; tabii hukuk bazlı olarak ortaya çıkan ister asli kurucu iktidarın ister yürürlükteki düzene göre gelmiş iktidarın meşruluk bildirgesidir. Anayasalar teorik açıdan tabii hukukun yazıya dökülmüş halleridir. Tabii hukukun tanımını ise yere ve zamana göre değişmeyen sabit ve insanın sırf insan olmakla sahip olduğu haklardan bahisle iddia edilen hukuktur. Tarihsel süreç içerisinde yazısız tabii hukuk atfıyla temel hakların siyasal iktidar karşısında korunması mücadelesinin sonucu olarak ortaya çıkan anayasalar siyasal iktidarın kısıtlanması amacını taşırlar. Amacın bu olması pratikte temenni niteliğinde kalmaktadır. İktidarın keyfine bırakılan hukuk; kitleleri susturmada bir göz boyama aracına dönüşür. İktidarın yaptıklarını haklı çıkarmaya çalışan bir silahtan farksızdır. Yasanın meşru olduğuna inanan kitleler yaşam hakkında diretmeyi bırakırlar. Çoğu örnekte iktidarlar anayasanın bir toplum sözleşmesi olduğuna ikna ederek anayasaları kendi lehlerine sivil toplum aleyhine kullanmakta beis görmezler. Çünkü siyasal iktidar kendi düzen fikrini inşa etmek adına karşı tarafın kozlarını kullanarak muhaliflerini susturmada pek mahirdirler. Anayasayı da bu amaçla kullanmada bir adım geri durmazlar. Hatta bunun için şu veya bu iktidarı suçlayamayız bile. Bu mahirlik iktidar politikası olmayıp buyurma itkisinin tözüdür. Yine de anayasanın büyük oranda olumsuz olan bu özelliğinden ötürü tamamen olumsuz saymak da fikrimce yanlıştır. Her nerede bir insan hakkı mücadelesi verilebilecek bir kırıntı varsa onun peşinden gidilmesi en doğru olandır. Sonuçta anayasacılık hareketi tarihsel açıdan iktidar karşısında ezilen sınıfların haklarını koruma mücadelesinin sonuçlarından biri olduğu hatırlanmalıdır.

Hukuk devletinin biçimsel güvencesi olan “anayasa” ve prosedürel güvencesi olan “insan haklarının” karşısında siyasal düzenin sağlanması amacıyla bütün güvencelerin askıya alınabileceği “olağanüstü hal” dikilir. Siyasal eylemin hedefini “toplum”dan çıkartan olağanüstü hal dönemleri toplumun yerine “devlet”i koyar. Siyasal eylemin hedefi devlet olduğu zaman meşruluğun kaynağı da yasa olmaktan çıkar ve ne olduğu belirsiz bir düzen fikri yerleşir. Her türlü temel hak ve özgürlüğün askıya alınabileceği hukuk yoluyla hukukun askıya alındığı olağanüstü hal dönemleri adeta yokuş aşağı frenleri boşalan bir kamyon gibi önüne gelen her şeyi yıkmaya odaklanan, buyuranın maskesinin çıkardığı ve iktidarın çirkin yüzünün berraklaştığı dönemlere işaret eder. Siyasal iktidarın berraklaşması tek bir siyasi ideolojinin düzen görüşü dikkate alınarak demokrasinin en temel ilkesi olan “uzlaşı”dan ayrılınmasından başka bir şey değildir.

Siyasal eylemin amacının insan hakları ve hukuk olduğunu hatırlatmak kesinlikle demokratların vazifesidir. Siyasal iktidar her ne kadar hukuku ve insan haklarını korumayı amaçladığını iddia etse de siyasal iktidarın amacının siyasetten çok bağımsız olduğu saçmalamalarına konu olan “hukuk”ta iddia etmek ancak aptal bir safdilliktir. Tam da bu iktidarın karşısına dikilen toplum kendisini gerekirse tekrar tekrar iktidara hatırlatmalı gerekirse iktidarın ideolojik aygıtı olan hukuku da iktidara çevirmeyi bilmelidir. Olağanüstü hal gibi normatiflikten sıyrılınan durumlarda tekrar hukuk normlarına sarılarak mücadele etmek anlamsız gibi görünse de umutsuzluğa kapılacak değiliz. Çünkü baskısını yaptığımız haklar bizim nasıl yaşamak istediğimizin tarihsel delili olacaktır.


Bu anlamda inceleyeceğimiz kaynaklar; son değişikliklerle 2709 sayılı Anayasa, Anayasa Mahkemesi İçtihadları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 15.maddesi uyarınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarıdır. Ben de vakit buldukça bu başlıkta Anayasa'ya, Anayasa Mahkemesinin kararlarına, ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına dayanarak kamuoyuyla elimden geldiğince diyalog çabasına gireceğim. Egosunu bir kenara koyarak okuma zahmetine katlanacak nicelerine binlerce selam...
08/10/2016

1 yorum:

  1. OHAL'in ardından anayasa hazırlayıcılara önemli görevler düşecektir. Her dönemden değerli olacak bu uğurda çaba sarf edeceklere şimdiden başarılar diliyorum. Saygılarımla.

    YanıtlaSil